Abstract
Objective: We aimed to determine the human leukocyte antigen (HLA) haplotypes of patients with autoimmune thyroiditis (AIT) and HLA group frequencies in clinical subgroups of disease and thus, investigate their role in the etiology of the disease.
Material and Method: One hundred patients with the diagnosis of AIT and 150 healthy controls with no known diseases were included in the study.
Results: HLA-DRB1*04 allele was significantly higher in the whole patient population, patients with hypothyroidism and/or atrophic thyroid gland compared to the control group, whereas there was no significant difference between patients with goitrous thyroiditis and clinically euthyroid compared to the control group. HLA-DQB1*0201 allele was significantly higher in the whole patient population and subgroups compared to the control group. HLADRB1* 08 allele was defined as a protective locus due to its high positively rate in the control group compared to the whole patient population, and the presence of HLA-DRB1*12 allele was a protective factor, particularly for atrophic thyroiditis (AT). Evaluations of patients with hypothyroidism and AT showed that the development of hypothyroidism in clinical course of the disease was delayed in the presence of HLA-DQB1*02 allele.
Conclusion: The presence of HLA-DRB1*04 and HLA-DQB1*0201 alleles pose as risk factors for the development of AIT and especially of AT, where as the presence of HLA-DRB1*12 and HLA-DQB1*02 have protective roles, particularly in the development of AT, in our country.
Türk Toplumunda Kronik Otoimmün Tiroidit ile HLA-DQB1*0201 İlişkisi
Özet
Amaç: Çalışmamızda kronik otoimmün tiroiditli (OİT) hastalarda İnsan Lökosit Antijenlerine (HLA) ait haplotipleri belirlemeyi ve hastalığın klinik olarak alt gruplarında HLA gruplarının sıklığını ve etyolojideki rolünü araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya kronik OİT tanısı almış olan 100 olgu ve herhangi bir hastalığı olmayan 150 sağlıklı olgu alındı.
Bulgular: Çalışmamızda tüm hasta grubunda, hipotiroidi ve/veya tiroid bezinde atrofi gelişmiş olgularda HLA-DRB1*04 allelinin bulunma oranının kontrol grubuna göre anlamlı olarak fazla olduğunu, guatröz tiroiditli ve klinik olarak ötiroidik olgularda ise kontrol grubuna göre anlamlı fark olmadığını saptadık. HLA-DQB1 doku antijeni haplotipleri arasında HLA-DQB1*0201 alleli, tüm hasta grubunda ve hastalığın alt gruplarında (ötiroid, hipotiroid ve atrofik tiroiditli hastalarda) kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek olarak saptandı. Tüm hasta grubu değerlendirildiğinde HLA-DRB1*08 alleli kontrol grubundaki yüksek pozitiflik oranı ile koruyucu bir lokus olarak tanımlandı. Çalışmamız, özellikle AT için koruyucu bir faktörün de HLA-DRB1*12 allel varlığı olduğunu gösterdi. Hipotiroidik ve Atrofik tiroiditli hasta gruplarındaki değerlendirmeler sonucu HLADQB1*02 allel varlığının, hastalığın seyri sırasında hipotiroidi gelişimini zorlaştıran bir faktör olduğu belirlendi.
Sonuç: Ülkemizde HLA-DRB1*04 ve HLA-DQB1*0201 allel pozitifliğinin OİT özellikle de AT oluşumunda risk faktörü teşkil ettiğini bunun yanında HLA-DRB1*08 allelinin OİT, HLA-DRB1*12 ve HLADQB1*02 allel pozitifliğinin ise özellikle AT gelişimine karşı koruyucu etki gösterdiğini düşünmekteyiz.
Anahtar kelimeler: Otoimmünite, tiroidit, insan lökosit antijenleri