ÖZET
Vücutta pek çok organ sistemi ve dokuya dağılmış olarak bulunan nöroendokrin hücrelerden köken alan, aktif hormon salgısı olan/olmayan tümörlere nöroendokrin tümörler adı verilmektedir. Nöroendokrin tümörlerin kliniğe başvurusu primer tümörün köken aldığı organa, hormon salgısı olmasında ve böylece hormona özel bulguların olup olmamasına göre değişmektedir. Nöroendokrin tümörü olan hastalar endokrinoloji polikliniklerinde yüz kızarması ve terleme atakları, hipoglisemi ya da salgılanan ektopik hormona bağlı bulgular ile görülebilmekte veya gastroenteroloji/genel cerrahi polikliniklerinden tesadüfen saptanan gastrik nöroendokrin tümör, diyabet, pankreas kitlesi ve/veya diyare ile konsülte edilebilmektedirler. Bu çalışmada, difüz nöroendokrin sistem kaynaklı tümörlerin ama özellikle gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörlerin polikliniğe geliş şikayetleri, bulgular ve laboratuvarda tanısal belirteçler anlatılmıştır. Amaç, sık görülmeyen bu hastalara tanı koyması en muhtemel uzman hekim olmakla birlikte, çok sayıda laboratuar testi ile karşı karşıya olan endokrinologlara pratik bir yaklaşım sunmak ve bu tümörlerin bazı genetik sendromlarla,özellikle multipl endokrin neoplazi tip 1 (MEN1) ile olan bağlantısını vurgulamaktır.