ÖZET
Metastatik nöroendokrin tümörü nedeni ile takipte olan 70 yaşındaki hasta, bilgisayarlı tomografi (BT) sinde yeni gelişen abdominal lenf nodları nedeni ile kliniğimize refere edildi. Yapılan değerlendirme sonrası, yeni gelişen lenf nodları hastalık progresyonu olarak kabul edildi ve hastanın tedavisine, kullanmakta olduğu lanreotide ek olarak kapesitabin ve temozolomid eklendi. Ancak, hastanın kemoterapi yanıtı olmadı ve takip görüntülemelerde lenf nodları stabil olarak seyretti. Bu uyumsuz yanıt nedeni ile hastalık varlığını doğrulama ve ileri araştırma yapmak için hastamıza 68Ga-DOTATATE PET-CT yapıldı. PET-BT görüntülerinde abdominal, servikal, sol supraklaviküler lenf nodlarında ve karaciğerde birkaç odakta nöroendokrin tümör metastazı ile uyumlu yüksek 68Ga DOTATATE tutulumu saptandı. Ek olarak; bilateral servikal, aksiller, intraabdominal ve inguinal bölgelerde radyoaktif madde tutulumu göstermeyen büyümüş lenf nodları dikkati çekti. PET-BT’deki uyumsuz bulgular nedeni ile, olası diğer hastalıkların dışlanması amacıyla radyoaktif madde tutmayan lenf nodlarının biyopsisine karar verildi. Yapılan biyopside bu lenf nodlarının nöroendokrin tümörü metastazı olmayıp, küçük lenfositik lenfoma (KLL) ya bağlı olduğu saptandı. 68Ga DOTATATE PET-BT hastamızda doğru yerden biyopsi yapılmasına vesile olarak ikinci tümör saptanmasını sağlamış ve hasta yönetiminde kritik bir değişikliğe yol açmıştır. Ayrıca, PET-BT’de hastamızda nöroendokrin tümör metastazlarında yüksek radyoaktif madde tutulumu görülmesi etkin olmayan kemoterapiden (kapesitabin+temozolomid) vazgeçilip, Y-90-Lu-177 DOTATATE tedavisine geçilmesini sağlamış ve verilen bu yeni tedavi hastalıkta stabilazyon ve minör gerilemeye yol açmıştır. Hasta, yeni tanısı konulan ve stabil seyreden KLL nedeni ile ek takibe alındı. Sonuç olarak, 68Ga DOTATATE PET-BT, hastamızda olduğu gibi nöröendokrin tümörlü hastaların tedavi yönetiminde kritik rol oynamakta olup, klinik ve görüntüleme yöntemlerinin uyumsuzluğunda problem çözücü bir teknik olarak kullanılmalıdır.